İçerik ajanslarının önemini anlamak için öncelikle reklamcılığın ve reklamcılığın yayılım alanlarının gelişimini iyi bilmek gerekir.

 

Volney B. Plamer 1842 yılında tarihteki ilk reklam ajansını kurduğunda, ürün ve hizmetlerin duyurusunu yapmak, insanlara tanıtmak için elinde gazete ve dergiden fazlası yoktu. Esasen yaptığı iş yalnızca medya satın almaydı. George P. Rowell ise ABD’deki tüm gazetelerin ve bu gazetelere ait ücret ve hatta komisyonların yer aldığı bir endeks oluşturarak işi birkaç adım ileriye taşımayı başardı. Günümüz reklamlarının amacının temelini oluşturan fikri ortaya atan isim ise 20. yüzyılda Calude C. Hopkins oldu.

Hopkins’e göre, reklamın asıl amacı satışları artırmaktı ve satışı arttırmayan reklamlar değersizdi. Özet bile sayılmayacak bu kısa tarih, günümüzde popüler olan içerik ajansı kavramını anlamamız için yol gösterici bir nitelik taşıyor. Geleneksel medya araçları, uzun yıllardır markaların hedef kitlelerine ulaşmak için kullandıkları bir yöntemdi. Fakat 2000 yılından itibaren Friendster, şimdilerde adı bilinmese de bir sosyal mecra olarak internet ortamında ilk kez insanların karşısına çıktı. Ardından MySpace ve Facebook, bu kadar büyüyebileceklerini tahmin etmeseler de sosyal medya mecralarının ilkleri oldular.

Yıllar geçtikçe insanlar internete alıştılar ve sosyal mecralarda vakit geçirmekten keyif almaya başladılar. Rekabetin ve ekonominin doğal sonucu olarak, sosyal mecralar hızla artmaya devam etti. İnsanların vakitlerini geçirmeye başladığı bu ortam yıllar geçtikçe bir reklam alanı hâline geldi ve hem markaların hem de reklamcıların dikkatini çekti.

Popüler hale gelen bu ortamın gitgide büyümesi, online içerik ajansı kavramının ortaya çıkmasında büyük rol oynadı.

Markalar bu platformlarda kendilerine yer edinebilmek ve hedef kitlelerinin karşısına çıkmak için online içerik ajansları ile anlaşmaya başladılar. Elini çabuk tutan, geleceği öngörebilen ve bir dijital içerik ajansı ile anlaşan markalar internetin gücünü arkasına alarak satışlarını ve bilinirliklerini hızla artırdılar. Content ajansın gücüne inanmayan veya fark etmeyen, geç fark eden markalar ise, erken davranan markaların hep bir adım gerisinde kaldılar.

 

2021 yılına baktığımızda ise neredeyse her marka bu mecraların gücünü kabullenmiş durumda. Markaların sosyal medyadaki imajlarını ve mesajlarını destekleyen içerikleri metinsel ve görsel anlamda geliştiren içerik ajansları, onların kâr elde etmesini ve
bilinirliklerinin artmasını sağlayarak sosyal medyada var olmalarını vazgeçilmez bir unsur hâline getirmeyi başardı. İyi fikrin önemini anlayan, hangi sektörde olursa olsun yaratıcı olmak zorunda olduğunu kavrayan markalar için sosyal medya ve content ajansı ayrılamaz bir parça durumunda.

Yorumlar (0)

Yorum yaz